25 Temmuz 2013 Perşembe

Çevrenin "Etkisizliği"

Yaşayan fosiller, günümüzdeki örnekleriyle geçmişten kalan fosil örnekleri arasında farklılık bulunmayan, dolayısıyla türlerin milyonlarca yıl boyunca hiçbir evrim geçirmediği gerçeğine ayna tutan kanıtlardır. Bu yönleriyle evrim teorisine ağır bir darbe oluşturmaktadırlar. Bilindiği gibi evrim teorisi, ancak değişen çevre şartlarına uyum sağlayabilen canlıların hayatta kalacağını, hayali bir takım rastlantısal değişimlerin etkisiyle canlıların bu süreçte başka canlılara evrimleşeceğini iddia etmektedir. Yaşayan fosiller ise, teorinin, türlerin zaman içinde değişen şartlara göre değişim geçireceği iddiasının asılsız bir hikayeden ibaret olduğunu ortaya koymaktadır. Tarihte yüz milyonlarca yıl geriye uzanan, çok eski yaşayan fosil örnekleri mevcuttur. Yaklaşık dört yüz milyon yıllık olduğu halde hiçbir değişim izi ortaya koymayan köpek balığı ve evrimcilerin soyu tükenmiş bir ara-geçiş canlısı olarak ortaya attıkları ama günümüzde halen yaşayan bir dip balığı olduğu anlaşılan Cœlacanth gibi canlıların fosilleri, evrim teorisinin değişim senaryosunu yalanlayan çok çarpıcı bir tablo çizmektedir.
Focus dergisi de evrimci bir yayın olmasına karşın, Cœlacanth'ın konu edildiği Nisan 2003 tarihli sayısında, bu balık gibi milyonlarca yıldır değişmeyen canlılardan şöyle söz etmiştir:
Cœlacanth gibi büyük bir canlının, bunca yıl bilim dünyasının bilgisinden uzak yaşadıktan sonra bulunması, çok fazla ilgiyi üstüne çekmesine yol açtı. Oysa, Cœlacanth gibi milyonlarca yıl öncesinden kalan fosilleriyle tıpa tıp benzerlik içindeki organizmaların sayısı oldukça fazla. Örneğin, bir kabuklu türü olan Neopilina, 500 milyon yıldan beri, akrep, 430 milyon yıldan beri; zırhlı ve kılıç kuyruklu bir hayvan olan deniz canlısı Limulus, 225 milyon yıldan beri; yalnızca Yeni Zelanda'da yaşayan bir tür sürüngen olan Tuatara da, yaklaşık 230 milyon yıldan beri değişmedi. Eklembacaklıların birçok takımı, timsahlar, deniz kaplumbağaları ve birçok bitki türü de uzayıp giden listenin bir parçası.17
Birkaç milyon yıllık Akçaağaç yaprağının fosili ve günümüzdeki Akçaağaç yaprakları.
160 milyon yıllık, bilinen en eski semender fosili.
2 milyon yıllık amber içinde karınca fosili ve üstünde günümüzde yaşayan karınca. Bu canlılar, milyonlarca yıl önce de günümüzdekilerden farklı değildi.
190 milyon yıllık timsah fosili ve günümüzdeki yaşayan örneği.
120 milyon yıllık kuş tüyü fosili.
Çuha çiçeği fosili ve günümüzde yaşayan çuha çiçeği.
Milyonlarca yıllık yılan fosilleri, yılanların hiçbir değişime uğramadıklarını göstermektedir.
Bir tür ağaçkakan tüyü fosili. Günümüz ağaçkakan tüyleriyle aynıdır. (Yukarıda solda) Bugüne kadar bulunan en eski çiçekli bitki fosili.
(Yukarıda sağda)
Focus dergisi, hamam böceği ve archaebakterilerden örnek vererek, bu fosillerin evrim teorisine vurduğu darbeyi ise açıkça itiraf etmektedir:
Evrim çizgisinden bakıldığında, bu tip organizmaların mutasyona uğrama olasılığı, diğerlerine göre çok daha yüksek. Çünkü, her yeni nesil, DNA'nın kopyalanması demek. Milyonlarca yıl süresince kopyalama işleminin kaç kez yapıldığını düşününce, ortaya çok ilginç bir tablo çıkıyor. Teoride, değişen çevre koşulları, düşman türler, türler arası rekabet gibi çeşitli baskı unsurlarının doğal seçime neden olması, mutasyona uğramış avantajlı türlerin seçilmesi ve bu türlerin, bu kadar uzun zaman içinde çok fazla değişikliğe uğraması gerekiyordu. AMA GERÇEKLER BÖYLE DEĞİL. Sözgelimi, hamamböceklerini ele alalım. Çok hızlı ürüyorlar, ömürleri de kısa, ama yaklaşık 250 milyon yıldan beri aynılar. Daha çarpıcı bir örnek ise archaebakteriler. Tam 3.5 milyar yıl önce, Dünya henüz çok sıcakken ortaya çıktılar, günümüzde de Yellowstone Milli Parkı'ndaki kaynar sularda yaşamaya devam ediyorlar.18
Evrim teorisi, türlerin doğa tarihi hakkında yazılan, ancak bu alanda elde edilen bilimsel bulgularla kesin olarak yalanlanan hayali bir hikayeden ibarettir. Yaşayan fosiller, çevrenin canlılar üzerindeki etkisinin "evrim" değil, tam aksine "evrimsizlik" olduğunu göstermektedirler. Türler günümüzdeki beden yapılarına tesadüfi bir değişim sürecinden geçerek ulaşmamışlardır. Hepsi Yüce Allah tarafından kusursuzca var edilmişlerdir ve yeryüzündeki varlıkları boyunca hep yaratıldıkları şekilde yaşamışlardır.


Amber içinde 50 milyon yıllık akrep fosili. (en solda) Milyonlarca yıldır değişmemiş bir canlı olan Tuatara'nın fosili ve günümüzdeki hali. (ortada) 150 milyon yıllık atnalı yengeci fosili ve günümüzdeki Atnalı yengeci. (en sağda)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder